Üç Güzeller Peri Bacalarının Hikayesi

Kapadokya, dünya üzerinde eşsiz doğal güzellikleri ve derin tarihiyle bilinen, Türkiye’nin en gözde turistik bölgelerinden biridir. Bu bölgenin simgesel noktalarından biri ise Üç Güzeller olarak bilinen peribacalarıdır. Üç Güzeller, Kapadokya’nın Nevşehir iline bağlı Ürgüp kasabası yakınlarında bulunan ve bölgenin doğal ve kültürel mirasını simgeleyen üç ayrı peribacasından oluşmaktadır.
Kapadokya‘nın en ikonik simgelerinden biri olan Üç Güzeller, etkileyici bir aşk hikayesinden ismini alıyor. Rivayete göre Kapadokya‘da bir kral ve prenses yaşarmış. Güzeller güzeli prenses, bir çobana aşık olur. Ancak kral bu aşka karşı çıkar, çünkü çoban düşük bir statüye sahiptir. Prensesin tüm ısrarlarına rağmen kral, kızının bir çobanla evlenmesine izin vermez. Babasının ikna olmadığını gören prenses, sevgilisiyle birlikte bir gece kaçar. Kaçtıktan sonra çoban ve prensesin bir çocuğu olur.
Prenses, bebek doğduktan sonra babasının inadının kırılacağını düşünerek onu ziyaret etmeye karar verir. Ancak torunu olduğunu öğrenen zalim kral daha da öfkelenir. Askerlerine kızını ve çobanı bulmalarını emreder. Askerler tarafından o anda köşeye sıkıştırılan prenses ve ailesi, kaçamayacaklarını anlarlar. O anda Allah’a dua eder ve bir mucize diler. Duaları kabul olur ve tüm aile ölümsüz peri bacalarına dönüşür. En öndeki peri bacasının çobanı, ortadakinin çocuğu ve en arkadakinin prensesi temsil ettiğine inanılır.
Bu hikayede aileyi temsil eden Üç Güzel‘in yanındaki yokuşu yedi kez inip çıkan çocuk sahibi olamayan ailelerin, çocuk sahibi olacağına inanılır.
Bir süre sonra kralın oğlu Revan, peri padişahının kızı Gülperi’ye aşık olur. Ancak insanlar bu aşka karşı çıkar ve perilerle savaşmaya karar verirler. İnsanlarla savaşmak istemeyen padişah Kapadokya‘yı terk eder. Fakat insanların devlerle baş edemeyeceğini düşünerek bütün perilere güvercin olmalarını ve insanlarla kalmalarını emreder. Gülperi de her gün beyaz bir güvercine dönüşerek Revan’ın odasının penceresine konar. Olanlardan habersiz Revan, Gülperi’nin onu terk ettiğini düşünür ve ömrünün sonuna kadar onu bekler. Güvercini avucuna alıp Gülperi’ye olan hasretini ve sevgisini ifade eder.
Kapadokya’nın en önemli figürlerinden biri olan bu üç peri bacası, bölgenin en çok fotoğraflanan yerlerinden biridir. Taşa dönüşen gövdeler, özellikle gece aydınlatmasıyla oldukça sanatsal ve canlı bir görünüm kazanır. Erciyes Dağı’nın muhteşem manzarasıyla birlikte Üç Güzeller, gün batımında nefes kesici bir renk paleti sunar.
”Kapadokya’nın Göz Bebeği ‘Üç Güzeller’in İsmi Değişti!” başlıklı içeriğimiz de ilginizi çekebilir.