AİLE İÇİNDE ETKİLİ İLETİŞİM NASIL OLMALIDIR?

İletişim dendiği zaman akla gelen ilk şey; bireyler arasındaki anlama, değerlendirme ve algılama süreci olur. Kişiyi anlamanın en etkili yolu o insanı doğru dinlemekten ve algılamaktan geçer. Sizinle konuşan kişinin bir de çocuk olduğu düşünülürse bu iletişimi kurmak bazen çok daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulabilir. Çünkü bir çocuğun yetişkin bir bireye göre dikkat süresi, olaylara bakış açısı ve algılama şekli çok farklı olur. Bu sebepten kaynaklı olarak ailedeki bireylerin birbirlerinin bu farklı özellikllerine göre hareket etmeleri en doğru iletişim şeklinin sağlanmasını kolaylaştırır. Peki ya etkili iletişimin nasıl olması gerekir.

1. İletişimi Uygun Bir Şekilde Başlatmak:

Kelimelerin uygunluğu ve zamanı doğru seçebilmek önemli etkenlerdir. Uyku, yemek gibi temel ihtiyaçların karşılandığı bir ortam ve çocuğun kendini güvende hissedeceği bir zamanda kurulan iletişim çok daha etkili olur.

2. Etkin Dinleme:

Anlamak için ilk olarak dinlenirse karşınızda olan bireyin duyguları, neye karşı tepki verdiği veya ne istediği daha iyi bilinebilir. Etkili bir iletişim için iyi dinlemek çok önem arz eder.

3. Kendini İfade Etme Becerisi:

Etkili iletişim kurabilmenin bir diğer vazgeçilmez etkeni bireylerin kendilerini ifade edebilmeleridir. Kendi duygu, düşünce ve ihtiyaçlarınızı ifade ederken suçlayıcı bir dil kullanılmamalıdır. Bunun yerine “Ben” dilinin kullanılması çok daha etkili olur.

4. Ben Dili ve Sen Dili:

İletişimi kötü etkileyen sen dili kişiliğe yönelik olarak kullanılır. Bu dilde kurulan bir iletişim karşı tarafın rahatsız olmasına sebep olur. Mesela; “Her zaman oyun oynuyorsun, biraz ders çalış.” Ama ben dilinde kurulan iletişim davranışa yönelik olur ve suçlayıcı bir hali yoktur. Mesela; “Biraz fazla oyun oynadığın zaman derslerine vakit ayıramıyorsun, ilk başta derslerine çalışıp daha sonra oyun oynayabilirsin.” cümlesi kurulmalı.

Etkili bir aile içi iletişimine çocukların gözünden bakacak olunursa bir sürü yararı sayılabilir. İlk olarak dinlenildiğini fark eden çocuklar kendilerinin değerli olduğunu hissederler. Kendilerini aile içinde anlaşılmış ve kabul görmüş olduğu duygusunu yaşarlar. Kendilerini o aileye aitmiş gibi hissetmeleri ve bu hissin artması sağlanır. Ebeveyn ile çocuk arasında kurulan sıcak ilişki, çocuğun herhangi bir ihtiyaç hissettiği anda ailesinden her türlü desteği alacağı fikrini oluşturur. Bu fikir de çocuğun kaygıları ile daha iyi bir şekilde baş etmesini sağlar. Baba ve annenin iş birliğine dayalı olan bir iletişim sergilemelerinin çocuğun olumlu davranışlar kazanmasında önemli bir rolü olur. Kurulan bu tür bir iletişime tanıklık etmek çocuk bakımından olumlu bir model örneği oluşturur.

Babalar ve anneler bakımından ise iletişimin etkililiği, güvene dayalı bir ortamın oluşmasını ve aile içinde huzuru sağlar. Saygı ve sevgi ortamının oluşmasında büyük katkısı olur.